Deniz E.
Sonsuz gelgitler ve çelişkiler
Kararsız, savruk
Bazen batan-çıkan…
Bazen de kesik kesik sözlerin üst üste bindiği bir göğü delen…
Halbuki kazılarda bulunan bir katmandaki tek-taşının hikâyesine fittim.
Gerçi istenmeyen bir tarihe ulaşmanın ne ehemmiyeti olabilirdi ki padişahım!
O zaman kazı (-gezi-) başlasın, şehre doğru.
Alet edevat kısıtlı mı kısıtlı
Şiir, caz, doğaçlama…
Ya allah bismillah, makas, kurdele, alkış
Kalkedon, Moda, Yel değirmeni, Kalamış
Cemal Süreya 8.10 vapurunu kaçırmadı di mi?
Kaçırmamış, üst kattaymış, iyi,
Martılar bugün de cigara yaksın lütfen,
İnsanlara ve kargalara yassah hemşerim
Allah allaaaah karabataklar da namaza durmuş Haydarpaşa’ya karşı ezansız
Tek saf, ip gibi, dönemsel değildir inşallah bu heves
Nedense bugünlerde masumlaştı birden gözümde Sülün Osman
Demek ki neymiş bizim de bir ne o libırıl uyanık hosmanımız varmış artık
Açılsın rant köprüleri bir daha kapanmamacasına!
Eminönü,eminönü! Şehreminönü!
Galataport, galataport! Portmanto!
64’te babam Sirkeci’den Alamanya’ya gitmiş tiren ilen…
Sonra güya geyeolar dadanmış hisseleriylen…
Bankerler aç kalmış kastelli handa
Biraz ötesi Cağaloğlu yokuşu.
Rivayet şu:
bir sarışın otuzsekiz saat önce şarkılarıyla, şiirleriyle geçmiş oradan
Özdemir Asaf’la ben o saat orada değildik, ne yazık
Madam Despina’da ayranlarımızı yudumluyorduk aheste
Sonra bir haber düştü cebime, ajanslara değil! bildiğin cebime.
İnanamadık, hemen dibimizde
Kurtuluş son durakta bir tramvay ölüsü bulunmuş
Edip Cansever’den şüpheleniyormuş istan-bul-polisi…
Üzüldük.
Hiç şehrin katili şair olur mu dedik?
Şiir bitti.
Ya şehir…?
Bi arkadaşa bakıp çıkacaktık da.