Şurada: (2014) “İstanbul’da Beden ve Cinsellik” Bölümüne Sunuş: İkiliklerin Ötesi, Yeni İstanbul Çalışmaları (der. Ayfer Bartu Candan ve Cenk Özbay), İstanbul: Metis, s. 303-8.
http://www.metiskitap.com/catalog/book/5948
Cenk Özbay ile Ayfer Bartu Candan’ın, elinizdeki çok veçheli ve katmanlı derlemeleri için seçtikleri başlığın kendisi de çoğul okumalara açık: “Yeni İstanbul” Çalışmaları ve / ya da Yeni “İstanbul Çalışmaları”. Yeni İstanbul’un ancak yeni yaklaşımlar, yeni perspektif, kavram setleri ve dahası yeni sorularla ve / ya da eski soruların yeniden formülasyonuyla anlaşılabileceğini işaret eder gibi. En azından kitap baskıya girmeden okuma fırsatı bulabildiğim bu bölümün metinlerinin yaptığı tam da bu.
Bölüm yazarları birbirinden bağımsız araştırmalara imza atmış olsalar da hepsinin birçok ortak tespit, imkân, doğrultu ve / ya da yönelime işaret ettiklerini düşünüyorum. Bu ortaklaşmalardan bazıları, aynı zamanda, belli art-alan boşluklarına referans veriyor. Bahis konusu boşluklardan biri, örneğin, madun bedenlerin tarihsizliğiyse, bir diğeri de Türkiye coğrafyası şehir tarihi çalışmalarının fragmantal ve seyreltik birikimi. Ürünleri ağırlıkla 16. yüzyıl sonrasına yoğunlaşan Osmanlı şehir tarihçiliğinin pek de gelişkin bir çalışma alanı olmadığını söylemek mümkün (Uğur, 2005: 23-4). Söz konusu zafiyet, kaçınılmaz olarak Cumhuriyet Türkiyesi şehir tarihi çalışmalarını da etkilemiştir. Üstelik Türkiye tarihçiliğinin genel olarak ve çok büyük ölçüde devlet ve onun kurumlarına odaklanmış olmasından kaynaklanan sorunlar şehir tarihçiliğine de yansımıştır: Farklı yerleşimleri ele alan araştırmalar dahi, çoğunlukla, yerel özgüllükleri ve sosyo-kültürel ilişkilerle ekonomi-politik örüntüleri keşfetmeye çalışmaktansa Osmanlı taşra idaresinin farklılaşmalarına odaklanmıştır. Dolayısıyla, genel olarak Osmanlı, özel olarak Osmanlı şehri çalışmalarında, aşağıdan tarih imkânı…
Devamı :